Kalp Hastalarının En Sevdiği Mevsim...
Türkiye Hastanesi Kardiyoloji Bölümü doktorlarından Uzm. Dr. Levent Saraç, mevsim değişikliklerinin ve yaşanan ani ısı değişimlerinin insan sağlığını etkilediğini söyledi. İnsan vücudu için en konforlu sıcaklığın 20-25 derece arası...
Türkiye Hastanesi Kardiyoloji Bölümü doktorlarından Uzm. Dr. Levent Saraç, mevsim değişikliklerinin ve yaşanan ani ısı değişimlerinin insan sağlığını etkilediğini söyledi.
İnsan vücudu için en konforlu sıcaklığın 20-25 derece arası olduğunu belirten Saraç, bu ısı değerinin çok yükselmesi ya da çok düşmesi durumunda vücudun sayısız olumsuz belirti gösterebileceğini ifade etti.
Kış aylarında en çok rastlanılan hastalıkların gribal enfeksiyonlar, soğuk algınlıkları ve zatürre gibi akciğer hastalıları olduğunu ifade eden Saraç, “Soğuk hava kalp hastalıklarını da tetikleyebilir. Çünkü soğuk havada cildimizde bulunan bütün damarlar büzüldüğü için kalbin iş yükü artmaktadır. Buna ilaveten bir an önce soğuk havadan daha sıcak bir ortama geçme isteğiyle işini acele bir şekilde yapma isteği ilave bir efor artışına neden olmakta ve kalbin iş yükünün birden bire ve her gün yaptığının çok üzerinde bir orana çıkması nedeniyle kalp krizi riski artmaktadır” dedi.
Saraç, ayrıca soğuk havanın kış hastalıklarını tetiklediği için yaşanılan hastalıkların vücut direncini düşürdüğünü ve daha başka hastalıkların önünü açtığını vurguladı.
Kış aylarındaki soğuk havada yapılan işlerde kalbin daha fazla efor sarf ettiğine dikkat çeken Saraç, soğuk havada çok fazla dışarıda kalınmamasını ve ağır iş yapılmamasını tavsiye etti.
“İş yapmanın dışında uzun yürüyüşler de sakıncalı olabilir. Soğukta rüzgâra karşı yürüyenlerde daha farklı problemler de çıkabilir.”diyen Saraç, kendilerine gelen hastaların çoğundan rüzgâra karşı elinde çanta taşırken göğüslerinde ağrı duydukları şikâyetini aldıklarını bununda soğuk havada kalbin yükünün nasıl arttığının açık göstergesi olduğunu ifade etti. Özellikle koroner kalp hastalığı olduğu tespit edilmiş ve tedavi olan hastaların daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.
Kış aylarındaki soğuk hava kadar yaz aylarındaki sıcak havanın da kalp hastalarını olumsuz etkilediğine değinen Saraç, sıcaklığın artmasıyla aşırı sıvı kaybının oluşması, damarların açılmasıyla kalbin iş yükünün artması ile buna bağlı tansiyon yükselmesi, beyin kanaması gibi sorunların ortaya çıktığını söyledi.
Buna bağlı olarak kalp ve damar hastaları için en ideal mevsimin sonbahar olduğunu belirten Saraç, “Sonbaharda hem sıcaklık 20 derece dolaylarındadır hem de nem nispeten daha azdır. Bundan dolayı da yaşlıların ve kalp hastalığı olanların en sevdiği mevsim sonbahardır” dedi.
(İHA)
İnsan vücudu için en konforlu sıcaklığın 20-25 derece arası olduğunu belirten Saraç, bu ısı değerinin çok yükselmesi ya da çok düşmesi durumunda vücudun sayısız olumsuz belirti gösterebileceğini ifade etti.
Kış aylarında en çok rastlanılan hastalıkların gribal enfeksiyonlar, soğuk algınlıkları ve zatürre gibi akciğer hastalıları olduğunu ifade eden Saraç, “Soğuk hava kalp hastalıklarını da tetikleyebilir. Çünkü soğuk havada cildimizde bulunan bütün damarlar büzüldüğü için kalbin iş yükü artmaktadır. Buna ilaveten bir an önce soğuk havadan daha sıcak bir ortama geçme isteğiyle işini acele bir şekilde yapma isteği ilave bir efor artışına neden olmakta ve kalbin iş yükünün birden bire ve her gün yaptığının çok üzerinde bir orana çıkması nedeniyle kalp krizi riski artmaktadır” dedi.
Saraç, ayrıca soğuk havanın kış hastalıklarını tetiklediği için yaşanılan hastalıkların vücut direncini düşürdüğünü ve daha başka hastalıkların önünü açtığını vurguladı.
Kış aylarındaki soğuk havada yapılan işlerde kalbin daha fazla efor sarf ettiğine dikkat çeken Saraç, soğuk havada çok fazla dışarıda kalınmamasını ve ağır iş yapılmamasını tavsiye etti.
“İş yapmanın dışında uzun yürüyüşler de sakıncalı olabilir. Soğukta rüzgâra karşı yürüyenlerde daha farklı problemler de çıkabilir.”diyen Saraç, kendilerine gelen hastaların çoğundan rüzgâra karşı elinde çanta taşırken göğüslerinde ağrı duydukları şikâyetini aldıklarını bununda soğuk havada kalbin yükünün nasıl arttığının açık göstergesi olduğunu ifade etti. Özellikle koroner kalp hastalığı olduğu tespit edilmiş ve tedavi olan hastaların daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.
Kış aylarındaki soğuk hava kadar yaz aylarındaki sıcak havanın da kalp hastalarını olumsuz etkilediğine değinen Saraç, sıcaklığın artmasıyla aşırı sıvı kaybının oluşması, damarların açılmasıyla kalbin iş yükünün artması ile buna bağlı tansiyon yükselmesi, beyin kanaması gibi sorunların ortaya çıktığını söyledi.
Buna bağlı olarak kalp ve damar hastaları için en ideal mevsimin sonbahar olduğunu belirten Saraç, “Sonbaharda hem sıcaklık 20 derece dolaylarındadır hem de nem nispeten daha azdır. Bundan dolayı da yaşlıların ve kalp hastalığı olanların en sevdiği mevsim sonbahardır” dedi.
(İHA)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder