Diyabet göz sağlığını tehdit ediyor
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nuri Güzel Ayer, “Diyabet süresi 15 yıla ulaşan hastaların yüzde 2'sinde körlük ve yüzde 10'unda ciddi görme kaybı, yüzde 70'inde ise diyabetik retinopati saptanabilir” dedi.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nuri Güzel Ayer, “Diyabet süresi 15 yıla ulaşan hastaların yüzde 2'sinde körlük ve yüzde 10'unda ciddi görme kaybı, yüzde 70'inde ise diyabetik retinopati saptanabilir” dedi.
DİABETİK RETİNOPATİ NEDİR
Diyabette göz sorunlarını açıklayan Ayer, “Diyabet hastalarında karşılaşılan göz hastalıkları; katarakt, göz tansiyonu, gelip geçici görme bozuklukları, göz kaslarında felç sonucu çift görme, kalıcı görme kaybı ve diabetik retinopatidir” dedi. Ayer Diabetik Retinopati ise şöyle tanımladı: “Ağ tabakada küçük damarlardaki tıkanıklıklar ve damar duvar geçirgenliğinin artması sonucu beslenme bozukluğu gelişir. Bu beslenme bozukluğunun ağırlığına ve yaygınlığına bağlı olarak hastanın görmesi etkilenir. Retinadaki kanamalar, sızıntılar ve diğer değişiklikler değerlendirilerek, diyabetik retinopatide evreleme yapılır. Retinada beslenme bozukluğu arttığında anormal damar oluşumları ortaya çıkar. Damarsal yapıdaki değişiklikler göz küresinin içerisine doğru uzanır. Bu yeni oluşan damarların duvar yapıları sağlıklı olmadığı için sızıntı ve göz boşluğuna kanamaya meyillidir.”
HASTA FARKINA VARMAYABİLİR
Dr. Ayer Diyabetik Retinopati kişide ne gibi şikayetlere neden olduğunu ise şöyle açıkladı: “Erken evrelerde hiçbir şikayetle karşılaşılmaz. Hatta ileriki evrelere kadar hastanın hiçbir şikayeti olmayabilir. Görme kaybı yavaş ilerlediğinden, hasta günlük yaşantısı etkilendiğinde bu rahatsızlığının farkına varabilir. Hastanın doktora başvuru şikayeti genellikle görme bulanıklığı, ani görme kaybı, gözünün önünde uçuşmalardır. Görmeyi etkileyecek derecede diyabetik retinopati kısa sürede gelişmez. Diyabetlilerde göz muayenesinin amacı hastanın şikayetleri ortaya çıkmadan diyabetik retinopatinin saptanması ve belli aşamalarda müdahale edilerek görme kaybının engellenmesidir. Ancak düzenli aralıklarla göz muayenesi kadar önemli olan hastada kan şekerinin, kan basıncının ve kolesterolun normal sınırlarda seyretmesidir.”
ŞİKAYET YOKSA BİLE MUAYENE TEKRARLANMALI
Diyabetli hastalarda göz muayenesi sıklığının ne olması gerektiğini de açıklayan Ayer şöyle konuştu: “Diyabetik retinopati diyabetin uzun dönem organ hasarlarından biridir. Göz dibinde ilk lezyonlar diyabet başlangıcından yaklaşık 5 yıl sonra görülmeye başlar. Ancak Tip 2 diyabetin sinsi bir şekilde ilerlemesi nedeniyle diyabetik retinopati tanısı diyabet başlangıcından yıllar sonra konulabilir. Bu nedenle Tip 2 diyabetli hastalarda tanı konduğunda ilk göz muayenesinin yapılması gerekmektedir. Yeni tanı konan Tip 2 diyabetli hastaların yaklaşık yüzde 20‘sinde diyabetik retinopati saptanabilmektedir. Tip 1 diyabet ise özellikle çocukluk çağında başlar, dolayısıyla hastalık yeni başladığında tanısı konulmaktadır. Hastanın hiçbir şikayeti yoksa bile yılda bir kez göz dibi muayenesi tekrarlanmalıdır. Eğer hastada diyabetik retinopati saptanmamışsa veya gebelik durumu varsa takip aralığı daha kısadır.
EN İYİ TEDAVİ KORUNMA
Diyabetik Retinopatinin tedavisinde korunmanın en iyi tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Ayer, “Ancak diyabetik retinopati ortaya çıkmış ise laser fotokoagülasyon, göz içi enjeksiyonlar ve vitrektomi gibi farklı tedavi seçenekleri vardır” şeklinde konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder